Bir Efsane Şehri ÇANAKKALE

Biga

 

Biga Çanakkale ilinin kendi adıyla anılan yarımadada kurulmuş, merkeze 90 km uzaklıkta, toplam nüfus açısından Çanakkale'nin en büyük ilçesidir. Doğuda Gönen, batıda Lapseki, güneyde Çan, kuzeyde ise Marmara Denizi ile çevrilidir. İlçe nüfusu 79.569 merkez ilçe nüfüsu 33.509 'dur. İlçenin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Bununla birlikte tarıma dayalı sanayi gelişmekte olan sektörlerden biridir. Ayrıca Türkiye'nin en büyük Demir-Çelik fabrikalarından birisi(İÇDAŞ)mobilya fabrilarından birisi(DOĞTAŞ) bu ilçenin sınırları içinde kurulmuştur.Çanakkale Onsekiz Mart üniversitesi ikitisadi ve idari bilimler fakülteside bu ilçe sınırları içerisinde bulunmaktadır.2000'i aşkın öğrenci sayısı ile fakülte ilçenin en önemli geçim kaynağı durumundadır

 Genel özellikler 

İlçe hızla gelişmekte ve yapılan çalışmalarla çok modern bir görünüm kazanmaktadır. Şehir merkezi Balıkkaya adı verilen bir tepenin eteklerinde kurulmuştur, denizden ortalama yüksekliği 50 metre olan ilçede yükseklik bu tepe ile 200 metreyi bulur. İlçenin bugünkü yüzölçümü 1331km²dir. İlçe Büyük İskender'in kıyılarında savaştığı Biga Çayı (Kocabaş ya da Granikos) ile ikiye bölünmüştür, iki yakayı birleştiren iki büyük köprü ile birçok ufak köprü bulunur. Sanılanın aksine ilçe merkezinin denize kıyısı yoktur.

 Tarih 

Çok eski çağlardan beri yaşamın olduğu bilinmektedir. Fakat ilk yerleşmenin ne zaman olduğu konusunda bilgi yoktur. İlçenin adının mitolojinin kanatlı atı Pegasus'tan geldiği sanılmaktadır. Böylesine eski bir yerleşim merkezi olmasına rağmen ilçede potansiyel turizm gelişmemiştir. Zira görülebilecek pek fazla kalınıtı yoktur. Dünyanın en iyi 100 küçük otelinden biri seçilen MRG Hotel misafirleri ağırlayabilir.

 Bizans dönemi: 14. yüzyılda Bizans İmparatoru II.Andronikos Paleolog ülke içlerine sık sık akınlar düzen Türklere karşı şehri korumak için Katalanları bu bölgeye yerleştirmiştir. Belirli bir zaman sonra sonra zayıflayan Bizans İmparatorluğu içinde, imparatorunu dinleyemeyen Katalanlar şehri kendileri idare etmeye başlamışlardır. Daha sonra kent Karahanlılar tarafından alınmıştır.

 Osmanlı dönemi: Bölgeye Karesioğulları'ın hâkim olması ile bölge Türkleşmeye başlamıştır. Bu topraklarda denizcilikle uğraşan Karesioğulları 1364 yılında Osmanlı Devleti'nin görevlendirdiği Karaboğa adlı komutan tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bölgenin alınması ile beraber Osmanlı büyük bir donanma ordusunu da ele geçirmiştir

 Millî mücadele dönemi: Biga ve çevresi millî mücadele döneminde Yunanlarca işgâl edilmiştir. Bu dönemde ilçe de birçok çete türemiş, ve kanlı baskınlar ile isyanlar yaşanmıştır. (bakınız, Nutuk: sy=309,392,393,395)

 Cumhuriyet dönemi:Osmanlı İmparatorluğu döneminde sancak merkezi aslında Biga olup, cumhuriyetle birlikte merkez Çanakkale olarak değiştirilmiştir ve Biga ilçe olarak Çanakkale'ye bağlanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında çok geniş bir idarî alana sahip olan ilçe, 1945 yılında Yenice beldesinin, 1949 yılında da Çan beldesinin ilçe olması nedeniyle, büyük toprak ve nüfus kaybı yaşamıştır. Bu son değişiklik ile beraber ilçe sınırları bugünkü hâlini almıştır. Biga, bugün Türkiye'nin en çok köyü olan ilçesidir. İlçe köylerinin hepsinde elektrik ve su bağlantısı vardır. Yolu olmayan köy bulunmamaktadır.

 Eğitim - Öğretim

İlçe'de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne (ÇOMÜ) bağlı bir de fakülte bulunmaktadır. Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Biga-Çanakkale karayolu üzerinde, Ağaköy Kampüsü'nde faaliyetlerini sürdürmektedir. İlçede Biga Anadolu Lisesi, dört ticaret meslek lisesi, dört genel meslek lisesi (Kız Meslek Lisesi, İmam Hatip Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi vb.) ve birçok düz lise ile otuzdört ilköğretim okulu bulunmaktadır. İlçede okuma yazma bilenlerin oranı 99%'dan fazladır.Ayrıca biga'nın en yüksek kapasitede olan okulu biga hamdibey ticaret meslek lisesi'dir.bu okulda derslik sistemi uygulanmaktadır ve toplantılara özel konferans salonu vardır.

İlçenin çevresi tarihi ve doğal güzellikler ile çevrilidir. Karabiga kasabasında çok sayıda kalıntı bulunmaktadır. Karesioğulları'ndan kaldığı sanılan ve halk tarafından "Kale" olarak adlandırılan sur kalıntıları vardır. İlçede yazlık turizmi gelişmektedir. Kıyı şeridi boyunca birçok yazlık sitesi bulunur. Buralarda kışın yerleşim bulunmaz büyük çoğunluğu İstanbul'dan gelen sahipleri ile birlikte yazları ilçe nüfusu oldukça artar. Son yıllarda ilçe kaplıcaları ile de adını duyurmaya başlamıştır. Aksaz, Kemer köylerindedenize girilebilmektedir. Kemer Köyünün Parion Antik kenti kalıntılarnda arkeolojik kazılar devam etmektedir. Dereköy'de bulunan doğal kaya duvar görülmeye değerdir. Şahmelek Koyu, Fırıncık koyu, Söğütlü yalı vb bir çok koyda denize girilebilir. İlçede bulunan Ulu Cami, MRG Hotel Binası, Halim Bey Konağı tarihi yapılardır.
 

 Turistik yerler

 

 

© 2008 All rights reserved.

Ücretsiz web sitesi oluşturun!Webnode